Temel atma töreninde konuşan Bakan Özhaseki, günümüze damgasını vuran en önemli olgunun değişim olduğunu belirterek, “Bu dönemde değişim hem çok hızlı hem de çok boyutlu. Aklınıza gelebilecek her bir alanda değişim var. İcra ettiğimiz mesleklerden resmî kurumlarımıza kadar herkesin zamanın ruhunu okuyarak bu değişimi yakalaması ve ona uygun adım atması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“1100 CİVARINDA BÜYÜK İŞ YERLERİNİ YAPIP ESNAFIMIZA TESLİM EDECEĞİZ”
Bakan Mehmet Özhaseki, zamanın gidişatına göre en doğru kararların verilmesi gerektiğini vurgulayarak, “1800’lerden bu yana At Pazarı, Saman pazarı, Ulucanlar dediğimiz bir meslek var. GİMAT’a doğru evrilmişler. Orada işlerini devam ettirmişler. Neredeyse 50 seneye yaklaşmış. Ama gelinen noktada artık dükkanlar yetersiz hale gelmeye, trafik sorun olmaya başlamış. Otopark sorunu başlı başına herkesin karşısına çıkan ciddi bir problem olmuş. Günümüzde de yepyeni yerlerin yapılması elzem hale gelmiş. Şimdi de inşallah TOKİ marifetiyle 1100 civarında büyük iş yerlerini yapıp tüm esnaflarımıza teslim edeceğiz. İnşallah siz de burada kendi işlerinizi yapacaksınız. Güzel işleriniz gelişecek tüm dünyaya buradan mal satacaksınız. İhracatı geliştireceksiniz, istihdam sağlayacaksınız.” dedi.
“KARDEŞLERİM, DİKKAT EDİN, BUNLARI DESTEKLEYENLER AYNI”
Cennet gibi bir vatana sahip olduğumuza dikkat çeken Bakan Mehmet Özhaseki, “Fakat yerin altında iki tane dezavantajımız var. Birisi fitne odakları. İkincisi depremsellik. Uzunca bir süredir dışarıdan tahrikli olarak fitne odakları yer altında faaliyetlerini sürdürüyorlar. PKK bir taraftan, FETÖ bir taraftan, IŞİD bir taraftan, DHKP-C başka bir taraftan. Bunların destekleyenleri aynı. Bunlara lojistik destek verenler aynı. Bunlar üzerinde hesap yaparak, bunlara güç verenler aynı. Yurt dışından beslenmiş olarak faaliyetlerine de devam ediyorlar.” şeklinde konuştu.
“CONİ’LERE NİYE SORMUYORSUNUZ?”
Bakan Mehmet Özhaseki, AK Parti hükümetlerinin iradesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konudaki talimatlarıyla şehirlerin, dağların, köylerin terörden temizlendiğini ve güvenli bir ülke haline geldiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Ne yazık ki bu taraflarda hala onların siyasi uzantılarının at oynattıklarını da görüyoruz. Evvelki bakanlık dönemimde ‘çukur eylemleri’ vardı. 30 bine yakın garibin evini PKK’lılar yakıp yıkmışlardı. Onları yapmak için gittiğimde karşımdakilerin çoğu, o PKK’nın siyasi uzantısı, partinin sempatizanlarıydı. Her gittiğimde yüzlerine şunu söylüyordum; Buraya hizmet için geldim. Sularınızı getiriyorum. Evlerinizi yapıyorum. Parklarınızı, bahçelerinizi yapıyorum. Bana ‘Niye geldin buraya bakan?’ diyenler, 10 bin kilometre öteden gelen Coni’lere niye sormuyorsunuz? Siz buraya niye geldiniz? Niye milyarlarca dolar para döküyorsunuz? Niye çocuklarımızın eline silah verip dağa gönderiyorsunuz? Niye birbirimize düşürüyorsunuz? Niye bunu sormuyorsunuz? Bunlar bize eşitlik getirecek, özgürlük getirecekler, öyle mi? Bunlar dünyanın neresine gittiler de şimdiye kadar özgürlük götürdüler, iyilik götürdüler. Bana bir tane örnek verin. Bunlar, her gittikleri yere kan götürdüler, bela götürdüler, şer götürdüler.”
“İKİ BÜKLÜM KIVRANMIYORUZ BİZ”
Bakan Mehmet Özhaseki, şehit Teğmen Eril Alperen Emir’in cenazesine katıldıktan sonra seçimlerde iş birliği yapmak için DEM Partisi’ne giden CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e tepki göstererek, “Öğlen namazında şehit cenazesine gidip milliyetçilik taslayarak iki saat sonra gidip o PKK’nın siyasi uzantılarının bulunduğu yerlerde ‘sizinle nasıl ortaklık yaparız’ diye iki büklüm kıvranmıyoruz biz çok şükür.” diye konuştu.
“TABİATLA MÜCADELE OLMAZ”
Türkiye’nin deprem ülkelerinden birisi olduğunu ifade eden Bakan Özhaseki, “Himalayalar’dan başlayarak Alplere doğru uzanan çizgi üzerinde Türkiye coğrafyası, 5 riskli ülkeden birisi olarak gözüküyor. Böyle bir ortamda bize düşen bunu bilerek ona uygun hareket etmek. Tabiatla mücadele olmaz. Gücümüz de yetmez zaten. Ama biz onu anlayarak uygun hareket edersek, konutlarımızı, iş yerlerimizi sağlam yaparsak, emin bir vaziyette hayatımıza devam ederiz.” dedi.
“DEPREM TURİSTİ OLARAK GİDİP DÖNDÜLER”
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından 1390 AK Parti ve MHP’li belediyelerin hepsinin deprem bölgesine gittiğini parti ayrımı yapmaksızın hizmet verdiklerini hatırlatarak, “Üzüntü verici taraf da nüfusu milyonlarca olmasına rağmen, imkanları da bizim belediyelerimizden kat kat fazla olmasına rağmen bazı belediye başkanlarımız zevahiri kurtarmak için birkaç tane yanına televizyoncu aldılar, sosyal medya aldılar. Oralara gittiler, selfie çekindiler. Deprem turisti olarak da dönüp geldiler.” şeklinde konuştu.